NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
حَدَّثَنَا
أَحْمَدُ
بْنُ يُونُسَ
حَدَّثَنَا
زُهَيْرٌ ح و
حَدَّثَنَا
مُحَمَّدُ بْنُ
كَثِيرٍ
أَخْبَرَنَا
سُفْيَانُ
الْمَعْنَى
قَالَا
حَدَّثَنَا
سُلَيْمَانُ
التَّيْمِيُّ
عَنْ أَنَسٍ
قَالَ عَطَسَ
رَجُلَانِ
عِنْدَ
النَّبِيِّ
صَلَّى
اللَّهُ
عَلَيْهِ
وَسَلَّمَ
فَشَمَّتَ
أَحَدَهُمَا
وَتَرَكَ
الْآخَرَ
قَالَ
فَقِيلَ يَا رَسُولَ
اللَّهِ
رَجُلَانِ
عَطَسَا
فَشَمَّتَّ
أَحَدَهُمَا
قَالَ
أَحْمَدُ
أَوْ فَسَمَّتَّ
أَحَدَهُمَا
وَتَرَكْتَ
الْآخَرَ
فَقَالَ
إِنَّ هَذَا
حَمِدَ
اللَّهَ
وَإِنَّ
هَذَا لَمْ
يَحْمَدْ
اللَّهَ
Enes (r.a.)'den demiştir
ki:
İki adam Nebi
(s.a.v.)'in yanında aksırdı da, onlardan birine dua etti, diğerine etmedi.
Bunun üzerine:
Ey Allah'ın resulü (sen
bu adamların ikisi de aksırdığı halde bunlardan) birine dua ettin, diğerine ise
dua etmedin (bunun hikmetini açıklar mısınız)? diye soruldu da, (Hz. Nebi):
"Çünkü bu Allah'a
hamd etti (bu yüzden ben de kendisine dua ettim). Diğeri ise Allah'a hamd
etmedi" cevabını verdi.
İzah:
Buhari, edeb; Müslim,
zühd; Tirmizî, edeb; İbn Mâce, edeb; Darimî istizan ; Ahmed b. Hanbel, III,
100, 117, 176.
(Bu hadisi Ebu Davud'a
rivayet eden Şeyhlerden) Ahmed: Birine dua ettin (anlamına gelen: şemmette
ehadehüma) kelimesini yine aynı manaya gelen) "semette ehadehüma"
şeklinde de (işitmiş olabileceğim) söylemiştir.
Taberânî'nin
Mu'cem'indeki Sehl b. Sa'd hadisinden aksîrdığı halde Allah'a hamd etmediği
için Hz. Nebiin duasından mahrum kalan kimsenin, Amir b. Tufeyl b. Malik b.
Cafer b. Kilâb el-Faris olduğu anlaşılmaktadır.
Hadis-i şerif aksırdığı
halde hamdetmeyen kimseye dua etmek gerekmediğine delâlet etmektedir.
İmam Nevevî bu konuda
"aksırdığı halde hamdetmeyen kimseye dua etmek gerekmezse de hamdetmesinin
gereğini kendine hatırlatmak müs-tehabdır. Bu suretle hem o hamdetmiş olur, hem
de yanındakiler teşmitte bulunurlar. Bu emr-i bilma'ruf kabilindendir"
demiştir.
Hafız İbn Hacer'in
açıklamasına göre mevzumuzu teşkil eden hadisin hükmü umumididir. Binaenaleyh
aksınnca Allah'a hamd etmeyen hiçbir kimseye dua etmek gerekmez. Nitekim bir
hadis-i şerifte: "Biriniz aksırdığı zaman Allah'a hamdederse teşmit
yapın, hamd etmezse ona teş-mitte bulunmayın"[Müslim, Zühd] buyurulmuştur.
Yine Hafız İbn Hacer'in
açıklamasına göre "Aksırdığı halde Allah'a hamd etmeyen kimseye teşmit
edilmeyeceği konusundaki yasağın haram mı yoksa kerahet-i tenzihiyye mi ifade
ettiği meselesinde ulema ihtilafa düşmüşlerdir. Cumhuru ulemaya göre bu yasak
kerâhet-i tenzihiyye ifade etmektedir.
Malikî ulemasından İbn
el-Arabî de teşmilin sadece aksırınca hamdeden kimseler için meşru kılındığını
söylemiştir."